Kuran'ın Kutsal Kitap hakkında tanıklığı
Bu noktada, karışıklıktan kaçınmak için başlamadan önce birkaç noktaya değinmek isteriz. Herkes bilir ki, ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar Kuranı Tanrı Sözü olarak kabul etmezler. Neden? Çünkü Kutsal Kitap ve Kuran arasında çok büyük farklar mevcuttur. Kutsal Kitaba göre: Peygamberlerin ruhları peygamberlerin denetimi altındadır. Çünkü Tanrı, karışıklık değil, esenlik Tanrısıdır. (1 Korintoslulara 14: 32 33). Bu ayet, gerçeği arayan tüm saygın Müslümanlar için çok anlamlıdır. Bu ayetin anlamı şudur: Tanrı tarafından önce gönderilen peygamberlerle daha sonra gelen gerçek peygamberler birbirleriyle uyuşmalıdır. Tanrı ve Tanrının Sözü değişmez. Tanrı, gönderdiği bir peygamberle söylediklerini, gönderdiği diğer peygamberlerin sözleriyle yalanlamaz. Çünkü, Tanrı karışıklık değil, esenlik Tanrısıdır. Bu çok önemli bir prensiptir.
Buna karşın, Kuranın Tanrı Sözü vahiy olduğuna inanan Müslümanlar için, şimdi Tanrının Sözünün değiştirilip değiştirilemeyeceği konusunda Kuranın tanıklığına bakalım. Bu sözlerin ne demek istediğini okuyarak kolayca anayabiliriz.
Allâhın kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur. (Enâm 6: 34)
Rabbinin sözü hem doğrulukça hem de adâletçe tamamlanmıştır. Onun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir. (Enâm 6: 115)
Allahın kelimeleri değişmez. (Yûnus 10: 64)
Bizim kanunumuzda bir değişiklik bulamazsin. (İsrâ 17: 77-78)
Rabbinin Kitâbından sana vahyedileni oku; Onun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. (Kehf 18: 27)
Allâhın kanununda bir değişme bulamazsin; Allâhın kanununda bir sapma bulamazsın. (Fâtır 35: 43)
Daha önce gördüğümüz gibi, Tevrat, Zebur ve İncile göre Allahın Sözü değiştirilimez. Kuran da bu fikre tamamen katılmaktadır. Kuranda İncilin değiştirildiğini berlirten hiçbir ayet yoktur! Gerçi Yahudiler Tevratı sözlü olarak tahrif etmekle (yani, Tevrat ayetlerini yanlış yorumlamak ya da yanlış aktarmakla) suçlanıyor, (Nisâ 4: 46, Mâide 5: 41) ama Tevrat metninin asla değişmediği ve değiştirilemeyeceği açıkça belirtilmiştir:
Gerçekten Tevratı biz indirdik, onda yol gösterme ve nûr vardır
Kim Allahın indirdiğiyle hükmetmezse işte kafirler onlardır! (Mâide 5: 44) (Dikkat! Kuran vardı değil, vardır diyor; yani Tevratın hâlâ nûr ve hidayet kaynağı olduğunu açıkça kabul ediyor.)
Kurana göre müminlerin Tevrat, Zebur ve İncile inanması şarttır:
Allaha bize indirilene, İbrâhime, İsmâile, İshâka Yakuba ve torunlar(ın)a indirilene, Mûsâ ve Îsâya verilene ve (diğer) peygamberlere Rabbleri tarafından verilene inanırız; onlar arasında bir ayırım yapmayız, biz Allâha teslîm olanlarız.
deyin. (Bakara 2: 136)
De ki: Allâha, bize indirilene, İbrâhime, İsmâile, İshâka, Yâkuba ve torunlara indirilene; Mûsâya Îsâya ve peygamberlere Rableri tarafından verilene inandık; onlar arasında bir ayırım yapmayız, biz Ona teslîm olanlarız. (Âl-i İmrân 3: 84)
Kuran, daha önce gelen Tevrat ve İncili geçersiz kılmak değil, tasdîk etmek için indirildiğini defalarca belirtiyor:
Bu Kurân, Allâhtan başkası tarafından aydurulacak bir şey değildir. (Bu), ancak kendinden önceki (ilâhî kitâb)ların doğrulaması ve o (ezelî) Kitabın açıklamasıdır. Onda aslâ şüphe yoktur. Âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. (Yûnus 10: 37)
Kitâbdan sana vahyettiğimiz, kendinden öncekini doğrulayan gerçektir. Allâh kulların(ın her hâlini) haber alandır, görendir. (Fâtır 35: 31)
Ondan önce de önder ve rahmet olarak Mûsânın Kitâbı var. Bu da (kendinden öncekileri) doğrulayan, (açık) birArabça ile (gönderilmiş) bir Kitâbdır. Zulmedenleri uyarmak ve güzel davrananlara müjde olmak için (gönderilmiştir). Ahkaf 46: 12)
İncil ile Tevratın aslı Muhammedin zamanında kaybolmamıştı. Bunu şu ayetlerden anlıyoruz:
Eğer sen, sana indirdiğimizden kuşkuda isen, senden önce Kitâb okuyanlara sor
Ve sakın Allâhın âyetlerini yalanlayanlardan olma, yoksa ziyâna uğrayanlardan olursun.
(Yûnus 10: 94-95)
De ki: Doğru iseniz,Tevratı getirip okuyun. (Âl-i İmrân 3: 93)
Bu Kuran ayetlerinden de anlaşılıyor ki, Tevrat ve İncil Muhammedin zamanında bozulmamış durumdaydı. Aksi halde, Allah Muhammede Bir şüphen varsa, senden önce kitap okuyanlara sor demezdi. Muhammedin tahrif edilmiş bir kitaba müracaat etmesinde ne mâna olurdu?
Tevrat, Zebur ve İncilin aslı Allahın Sözü değil miydi? şimdi, Kuranda Allahın Sözü hakkında ne yazıldığına bakalım:
Allâhın kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur. (Enâm 6: 34)
Allâhın kelimeleri değişmez. (Yûnus 10: 64)
Kurana göre Muhammed önceki kitapları tasdik etmek ve korumak için gönderildi: Sana da kendinden önceki Kitabları doğrulayıcı ve onları kollayıp koruyucu olarak bu Kitabı gerçekle indirdik. (Maide 5 : 48) Fakat eğer Tevrat ve İncil değiştirilmişse, Muhammed bunları koruyamamış demektir.
şimdi, sevgili okuyucu, şu iki sonuçtan birini seçmek durumundasın:
Ya, 1) Allahın Sözü (Tevrat, Zebur ve İncil) hakkındaki Kuran ayetleri yanlıştır.
Ya da , 2) Tevrat, Zebur ve İncil gerçekten değişmemiştir ve böylece her Müslüman onların tüm hükümlerini kabul etmek zorundadır. Kuranı önyargısız okuyan herkes bu ikinci seçeneği tercih eder.